16 Kasım 2012 Cuma

Fasülye Turşusu














En sevdiğim turşulardan biridir fasülye turşusu. Fasülye turşusundan yapılan kavrulmuş turşu ise asla hayır denmeyecek bir lezzet. Bir gün bir mecliste kavrulmuş turşudan bahsederken bu sene ben de fasülye turşusu kurayım dedim. Acaba taze fasülye bulabilir miyim diye anneme sorunca Allah razı olsun bulmuş ve benim için almış. Bana düşen de turşuyu kurmak oldu. Tabii ki yine annemin yöntemlerini kullanarak kurdum turşumu. Tarihten de anlaşılacağı gibi bugün neredeyse bir ay olmuş. Fakat turşum henüz olmadı. Turşum olunca ilk işim kavurmak ve inşallah sizinle de paylaşmak. Gelelim turşumuzun yapılışına.
Malzemeler:
5 kiloluk kavanoz için
3 kilo taze fasülye
1 baş sarmısak(isteğe bağlı arttırılıp azaltılabilir)
3 yemek kaşığı dolusu kaya tuzu
1 tatlı kaşığı toz şeker(mayalanması için)
2 çay bardağı üzüm sirkesi
yeterince içme suyu
Hazırlanışı:
Fasülyelerimizi iyice yıkadıktan sonra ayıklıyoruz. Sonra fasülyelerimizi kaynamakta olan suya koyuyoruz ve 2-3 dakika kadar kaynatıp buzlu suya çıkarıyoruz. Daha sonra soğuyan fasülyelerimizi kavanozumuza dizmeye başlıyoruz. Aralarına sarmısak koyarak kavanozumuzu başına kadar dolduruyoruz. Üstüne tuz, şeker ve sirkemizi döküyoruz. Ve fasülyelerimizin üstüne çıkacak kadar su ilave ediyoruz. Kavanozumuzun kapağını kapatıyoruz ve 1 gece bekletiyoruz. 1 gün sonra fasülyemizin tuzunu kontrol ediyoruz (yemek tuzu kadar olacak). Eğer tuzu az geldiyse turşumuzun suyundan biraz alıp içine tuz ilave ediyoruz ve tekrar kavanozumuza dolduruyoruz. Kapağını sıkıca kapatıp olmasını beklemeye başlıyoruz. Bu arada benim gibi sıkı sıkı doldurduysanız turşunuz taşabilir. Bir kabın içinde bekletirseniz daha iyi olur. Genelde turşu yukarı çıkmasın diye üstüne elma gibi bir şeyler koyuyorlar. Ben turşum taştıktan sonra suyundan biraz aldım ve üstüne küçük bir kavanoz koyarak turşuyu bastırdım. 1 ay oldu bakalım ne zaman yenecek kıvama gelecek. Ellerimize sağlık.

11 Kasım 2012 Pazar

Royal İcing ile Muffin



Çocuklar için hazırladığım Muffinleri uzun zamandır denemek istediğim Royal icing ile süslemeye çalıştım tam 1 saat bunun için uğraştım. Bakalım anneannelerinde dönünce çocuklar ne tepki gösterecek. İlk denemeye göre fena sayılmaz değil mi?
Muffinlerin tarifi için buraya tıklayın lütfen.
Royal icing için malzemeler
1 yumurta akı
1,5 su bardağı ince çekilmiş pudra şekeri
5-6 damla limon suyu
Hazırlanışı:
Önce yumurta akı ve limon suyunu köpürünceye kadar cam bir kasede çırpıyoruz. Daha sonra birkaç kez elediğimiz pudra şekerini azar azar ilave ediyoruz ve krem şanti kıvamı elde edinceye kadar çırpıyoruz. Artık soğuyan muffinlerimizi istediğimiz şekilde süsleyebiliriz. Ben sıkarken poşete doldurdum ve poşetin köşesini incecik keserek kullandım. Siz de öyle deneyebilirsiniz. Ellerimize sağlık.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Kelebek Pasta





Bir süredir pasta yapmıyordum. Ama bu suskunluğumu bu hafta iki tane yaparak bozdum. İkisini de canımın içi yeğenim için yaptım. Fotoğraftaki yaptığım ikinci pasta, birincisini anaokulundaki doğumgünü için yaptım. Resmi elime geçince eklerim inşallah. İkincisini de evdeki kutlama için yaptım. Bakar mısınız şu suratın sevimliliğine. Renklerin uyumuna da ayrıca dikkatinizi çekmek istiyorum. Sevgiyle yapılan her şeyin güzel olduğunun bir kanıtı. Gelelim tarifimize.
Malzemeler:
Pandispanyası için:
4 yumurta
4 kahve fincanı şeker
4 kahve fincanı un
1 kahve fincanı ılık su
1 paket kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
Kreması için:
2 su bardağı süt
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı un
2 tatlı kaşığı nişasta
1 paket vanilya
1 yumurta
1 paket sade kremşanti (1 su bardağından 1 parmak az süt ile çırpılacak)
İçi için:
3 tane muz

Hazırlanışı:
Pandispanyamızı mümkünse 1 gün öncesinden hazırlayıp streç film ile sarıp buzdolabında bekletelim ki daha kolay kesilsin.


Pandispanya için önce yumurta, su ve şekeri iyice çırpıyoruz. Daha sonra un, kabartma tozu ve karbonatı eleyerek ilave ediyoruz. 1 dakika kadar karıştırdıktan sonra altına yağlı kağıt serilmiş 26cm çapındaki kelepçeli kalıba döküyoruz. Kalıbımızın kenarlarını kesinlikle yağlamıyoruz. Hava kabarcıkları oluşmasın diye kalıbı 3-4 kez masaya vuruyoruz. Ve önceden ısıtılmış 170 derece fırında 40-45 dakika kadar pişiriyoruz. Çıkarırken mutlaka kürdan testi yapıyoruz. Her fırının pişirme süresi farklı olabilir.
Bekleyen pandispanyayı ortadan ikiye bölüyoruz. Eğer benim gibi kelebek formu vermek isterseniz resimlerdeki gibi kesip şekillendirebilirsiniz.
Kremanın krem şanti hariç bütün malzemelerini bir tencerede bir araya getiriyoruz ve biraz karıştırıp kısık ateşte kaynayıncaya kadar pişiriyoruz. Pişen kremamızı ara ara karıştırıp soğumaya bırakıyoruz. Krem şantimizi hazırlıyoruz ve yarısını soğuyan kremamıza ilave edip karıştırıyoruz. Kalan krem şantiyi pastanın üstüne sürmek için buzdolabına kaldırıyoruz. Pandispanyamız yumuşak olduğu için ıslatmaya gerek yok ama daha yumuşak olsun diyorsak 1/2 bardak kadar sütle ıslatabiliriz. Servis tabağına aldığımız pandispanyamızın birinci katının üstüne kremamızı sürüyoruz ve dilimlenmiş muzları her yerine diziyoruz ve pastanın ikinci katını üzerine kapatıyoruz. Eğer şeker hamuru ile kaplamayacaksak kalan kremayı üstüne sürüp en üstünü de krem şanti ile süsleyebiliriz. Ama şeker hamuru ile kaplayacaksak üstüne sadece krem şanti sürüp şeker hamuru ile dilediğimiz biçimde süsleyebiliriz. Ellerimize sağlık.
Veeee Meleğim pastayı ilk gördüğünde...
Maşallah diyelim





31 Ekim 2012 Çarşamba

Hamsili Pilav









 Kısa bir aradan sonra yine buradayım. Uzaktan takip edip bir şeyler paylaşmamak çok zor geldi. Ama sinirsel bir nedenden dolayı boynumun tutulması ve duruş bozukluğu yüzünden doktorumun verdiği bir yasağı uygulamak zorunda olduğum için biraz uzak kaldım. Yoksa isteyerek bir ihmalkârlık söz konusu değil. Gerekli tedavilere başlandı zamanla daha iyi olurum inşallah, diyerek biriken tariflerimden yavaş yavaş paylaşmaya başlıyorum. Bugün Karadeniz yöresinin çok sevilen hamsili pilavının tarifini yazacağım. Farklı şekillerde yapanlar var biliyorum. Ben annemin tarifine göre yapıyorum. Annemin yaptığı şeyleri onun yaptığı usulde yapıp yaşatmak benim için çok önemli. Gerçi her şeyiyle aynı yapsam da onun elinin değdiği kadar lezzetli olmuyor bunu da itiraf etmeliyim. Gelelim tarifimize.
Malzemeler:
1 kilo hamsi (ayıklanıp kılçıkları çıkarılmış)
1 su bardağından 1 parmak kadar eksik su
2 yemek kaşığı sıvı yağ
pilavı için
1,5 su bardağı pirinç
2-3 iri kuru soğan
3-4 yemek kaşığı sıvı yağ
bol maydanoz (ben yarım demetten biraz fazla kullandım)
2-3 tatlı kaşığı kuru nane
1/2 çay kaşığı karabiber
yeterince tuz
1 su bardağı su
Hazırlanışı:
Pilavımızı zeytinyağlı içi gibi hazırlıyoruz. Önce incecik doğradığımız soğanlarımızı sıvı yağda kavuruyoruz. Biraz kavrulan soğanlara pirincimizi ilave ediyoruz. (Eğer isterseniz kuş üzümü ve çam fıstığı da koyabilirsiniz lezzet verir. Ben pek tercih etmiyorum.) Ve pirinçler saydamlaşıncaya kadar kısık ateşte kavuruyoruz. Tuz, nane ve karabiberimizi ilave edip yarı kıvamda pişecek kadar suyumuzu ilave ediyoruz.(Her pirincin su çekmesi farklıdır. Kullandığımız pirince göre suyunu ayarlamalıyız. Pilavımız yarı pişmiş kıvamda olacak.) Kaynayınca altını kısıp kapağını kapatıyoruz ve pişmeye bırakıyoruz. Pilavımız pişince ince ince doğradığımız maydanozumuzu ilave ediyoruz, karıştırıp tenceremizin kapağını kapatıyoruz. Pilavımız demleniyor. Diğer taraftan ayıklanıp kılçığı çıkarılmış balığımızı azcık tuzlayıp ikiye bölüyoruz. Tepsimizi yağladıktan sonra hamsileri resimlerde de görüldüğü gibi sık sık diziyoruz. (Tepsim 24 cm çapında alüminyum bir tepsi) Hamsimizin yarısını dizdikten sonra üstüne pilavımızı döküyoruz ve eşit bir şekilde yayıyoruz. Daha sonra hamsimizin diğer yarısını da sık sık olacak şekilde üstüne diziyoruz. Üstüne 1 su bardağı kadar suyumuzu ve 2 kaşık yağımızı  gezdirip önceden ısıtılmış 170-180 derece fırınımızda 40-45 dakika kadar pişiriyoruz. Hamsiler ve pilav iyice pişmiş olacak. Ellerimize sağlık.


18 Ekim 2012 Perşembe

Beyaz Lahana Turşusu







Uzun bir süredir turşu kurmuyordum. Aslında turşuyu çok severim. Hatta bazı yemeklerin yanında olmazsa olmazdır. Ama tuzlu gıdaları tüketmek çok doğru olmadığı için olmayınca yemeyiz mantığındaydım ve turşu yapmıyordum. Annem aldığı lahananın yarısını bana verince niyeti bozdum ve turşumu kurdum. Kışın afiyetle yeriz inşallah.
Malzemeler:
1 tane beyaz lahana (yapacağınız miktara göre yarım da kullanabilirsiniz)
6-7 tane havuç
1/2 demet maydanoz
2 tatlı kaşığı şeker (her kavanoz için)
2 yemek kaşığı kayatuzu (her kavanoz için)
1 büyük çay bardağı üzüm sirkesi (her kavanoz için)
3 baş sarmısak
yeterince içme suyu
Hazırlanışı:
Önce lahanamızı parçalara bölüyoruz ve kaynamakta olan suya atıp 1-2 dakika yumuşamasını sağlıyoruz. Ve sudan çıkarıp soğumaya bırakıyoruz. Bütün lahanalarımız için aynı işlemi yapıyoruz. Sonra soyup halka halka (havuçları uzunlamasına da doğrayabiliriz) doğradığımız havuçlarımıza da aynı işlemi yapıyoruz. Onlar soğurken sarmısaklarımızı ve maydanozumuzu ayıklayıp yıkıyoruz. Soğuyan malzemelerimizi kavanozlara doldurmaya başlıyoruz. Eğer büyük kavanozunuz varsa işiniz kolaylaşır. Ben evde olanları kullandım işim biraz uzadı. Önce kavanozun dibine birkaç diş sarmısak atıyoruz ve üstüne lahanaları sıkı sıkı bastırarak yerleştiriyoruz. Aralara havuç, sarmısak ve maydanoz da koyuyoruz. Dizme işlemi bittiğinde önce tuzumuzu ve şekerimizi üstüne sirkemizi ve lahanaların üstüne çıkacak kadar içme suyumuzu ilave ediyoruz ve kavanozumuzun ağzını sıkıca kapatıyoruz. Eğer kavanozumuzun kapağı plastik değilse kapatmadan önce kavanozun ağzına temiz bir poşet seriyoruz. Ertesi gün turşumuzun tuzunu kontrol etmeyi unutmuyoruz. Suyunun tadına baktığımızda tuzu yemek tuzu gibi olmalı ne çok ne az. Eğer tuzsuzsa suyundan azıcık bir kaba boşaltıp yeterince tuzumuzu bu suda eritip tekrar kavanozumuza ilave ediyoruz. Ve turşumuzu güneş almayan bir yere kaldırıyoruz. 10-15 gün içinde turşumuz yenmeye hazırdır. Ellerimize sağlık.

11 Ekim 2012 Perşembe

Kıymalı Karnabahar


Kış sebzeleri tezgahlarda yerlerini almaya başladı bile. Karnabaharı görünce canım kızartmasını çekti. O niyetle aldım. Fakat bir gün önce çocuklara balığı kızartarak yedirdiğim için daha az yağlı olsun diye niyetimi erteledim ve yemeğini yaptım. Çok da iyi yapmışım afiyetle yediler. Gelelim tarifimize
Malzemeler:
1 tane karnabahar
200 gr. kadar kıyma
1 tane iri soğan
2 diş sarmısak
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1/2 yemek kaşığı domates salçası
1/2 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı kimyon
yeterince tuz
1 su bardağı kadar su
Hazırlanışı:
Karnabaharımızı iyice yıkadıktan sonra bir süre sirkeli suda bekletiyoruz. Daha sonra tekrar yıkayıp çiçeklerine ayırıyoruz, saplarını da doğruyoruz. İnce ince doğradığımız soğan ve sarmısağımızı sıvı yağda iyice kavuruyoruz. Kavrulan soğana kıymamızı ilave edip kıymalar renk değiştirinceye kadar kavuruyoruz ve salçalarımızı ilave ediyoruz. Bir iki çevirdikten sonra karnıbaharımızı ekliyoruz ve iyice karıştırıyoruz. Tuz ve kimyonunu ekledikten sonra suyumuzu ilave ediyoruz. Kaynadıktan sonra tenceremizin kapağı kapalı olacak şekilde kısık ateşte saplar yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Ellerimize sağlık.

5 Ekim 2012 Cuma

Domatesli, havuçlu bulgur pilavı



Bu hafta benim için çok önemli bir haftaydı, hayatımda yepyeni sayfalar açtım. Mesela meslek hayatımda ilk defa anaokullulara bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. Mini minnacıklar; o kadar saf, temiz ve kirlenmemişler ki onları gördükçe insanın içine gelecekle ilgili umutlar doğuyor. İnşallah hep böyle kalabilirler. "Biz büyüdük ve kirlendi dünya"olmaz inşallah. Hiçbir şeyleri yapmacık değil, sıkıldığında çok rahat sıkıldım diyebiliyor veya seni sevdiğini söyleyebiliyor bütün içtenliğiyle. Yalansız, dolansız, riyasız, çıkarsız ve sevgi dolu bir dünyaları var. Sınıf seviyeleri büyüdükçe işin içine farklı şeyler giriyor. Ama aynı saflıkta kalanlar da yok değil. Gerçek sevgiyi çıkar ilişkileri bitince anlayabiliyor insan. Artık onların öğretmeni olmadığında seni hâlâ arayıp soruyor, seni görünce boynuna atlayıp sizi çok özledim diyorsa evet ben bu çocuğu kazandım diyebiliyorsun. Bu hafta bana bunu yaşattı eski okulumdaki sevgili öğrencilerim ve canım arkadaşlarım. İyi ki onları tanımışım.
      Hayatımdaki bir diğer önemli gelişme de ikinci kez üniversiteye kayıt yaptırmam oldu. Bu benim için çok heyecan verici bir durum. Öğrenciliği özlemişim. O kadar çok özlemişim ki boş vakitlerimin çoğunu ders çalışarak değerlendiriyorum. Bakalım sonuna kadar aynı heyecanla gidebilecek miyim?  Bu arada bir de annelik var. En önemli ve değerli işlerimden biri. Ama itiraf etmeliyim ki bu konuda annemden çok destek alıyorum. "Bugün ne pişirsem?" hayatımdaki en zor sorulardan biri. Fazla karbonhidratlı olmasın, okullarında çıkan yemeklerle çakışmasın, severek yesinler... Canım annem bu konuda da benim başvuru kaynağım. Bulguru, havuç ve domatesli yapmamı önerdi. Bulgur pilavını fazla tercih etmeyen oğlum bile bunu severek yedi. Gelelim tarifimize.
Malzemeler:
1,5 su bardağı pilavlık bulgur
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tane küçük soğan
2 tane havuç
1 tane rendelenmiş domates
3 su bardağı kaynamış su
yeterince tuz
isteğe bağlı nane ve pul biber
Hazırlanışı:
İnce ince doğradığımız soğanımızı sıvı yağda kavurmaya başlıyoruz. Biraz kavrulunca ince rendelenmiş domates ve havucumuzu ilave ediyoruz. Biraz daha kavrulduktan sonra iyice yıkanmış ve süzülmüş bulgurumuzu ekliyoruz. Bir iki çevirdikten sonra kaynatmış olduğumuz suyumuzu ve tuzumuzu ilave edip karıştırıyoruz. Kaynayınca ocağımızı en kısığa getirip tenceremizin kapağını kapatıyoruz ve pişmeye bırakıyoruz. Bulgur pilavımız suyunu çekince yenmeye hazırdır. Ellerimize sağlık.