28 Nisan 2012 Cumartesi

Etli bezelyeli Pilav


Annemin spesiyallerinden biridir bu pilav. Ben annem kadar iyi yapamıyorum ama yine de fena olmuyor. Çocukların bayılarak yedikleri bir lezzet olduğu için sıkça yapılır bizim evde. Denemenizi isterim.

Malzemeler:
2 su bardağı pirinç
2 ymek kaşığı sıvı yağ
1 su bardağı kadar bezelye
1 tane iri soğan
250 gr kadar et
4 su bardağı su (varsa etsuyu)
tuz, karabiber

Hazırlanışı:
Önce küçük küpler helinde doğradığımız etimizi biraz su ile yumuşayıncaya kadar haşlyoruz. Bezelyemizi de biraz suyla haşlıyoruz. Pirinçleri yıkayıp süzülmeye bırakıyoruz. Yarım ay şeklinde doğradığımız soğanımızı sıvı yağda kavurmaya başlıyoruz. Biraz kavrulunca pirinçlerimizi ilave ediyoruz ve pirinçler renk değiştirinceye kadar kavuruyoruz. Daha az da kavurabilirsiniz. Ne kadar kavrulursa lezzeti o kadar artar. Kavurma işlemi bitince kaynamış suyumuzu, haşlanmış et ve bezelyemizi ilave ediyoruz. Bir taşım kaynatıp tuzumuzu ve istersek karabiberimizi ilave edip karıştırıyoruz ve tenceremizin altını iyice kısıyoruz kapağını kapatıp pişmeye bırakıyoruz. Pirinçler yumuşayınca pilavımız hazır demektir. Ellerimize sağlık

27 Nisan 2012 Cuma

Yoğurtlu Pancar Salatası


Canım anneciğimin çocukların doğum günü için yaptığı bir lezzet. Annemin kendi kafasına göre yaptığı bu salatanın miktar olarak tarifini veremedi. Ama yapılışını öğrendim. Deneme yanılma yöntemiyle ve tabii ki tecrübeleri konuşturarak elde edilen lezzetlerin her zaman çok güzel olduğunu düşünmüşümdür. Tekrar ellerine sağlık anneciğim.

Malzemeler:
Pancar
Yoğurt
sarmısak
tuz

Hazırlanışı:
Pancarı kişi sayısına göre ayarlamak gerekiyor. Rendeleyince oldukça bereketli oluyor. İlk denemede 1 tane kullanmanızı öneririm. Pancarı rendeleyip tencere veya tavaya koyup yumuşayıncaya kadar kavuruyoruz. Fazla suyunu süzdükten sonra tuzunu ve sarmısakladığımız yoğurdu koyup karıştırıyoruz. Ellerimize sağlık.

21 Nisan 2012 Cumartesi

Kavurmalı Poğaça




İlk resimdeki tabakta Yoğurtlu tavuklu salata var. Daha önce tarifini vermiştim. Çok sevdiğim bir lezzettir. Hem pratik hem de çok lezzetli. Diğer salatada pancar salatası. Canım annem yapmış. Elleri dert görmesin. Tarifini annemden öğrenmem lazım. Gerçi annemin uydurma tarifleri vardır. Bu da öyle galiba. Neyse öğrenirim inşallah. 3. resimdeki Süpürge Tatlısı yine annemden çok da güzel olmuştu. Onun tarifini de daha önce vermiştim. Gelelim kavurmalı poğaçaya mükemmel olmuştu. Ben genelde poğaçaları mayalı bir tarifim var ona göre yapıyorum. Yumuşacık ve lezzetli poğaçalar elde ediyorum. Bu sefer de aynı poğaçayı içine ev kavurması koyarak yaptım.


Malzemeler:

Hamuru için:
1 su bardağı süt
1 su bardağı yoğurt (yoksa süt de olabilir)
1 yumurta akı (sarısını üstüne süreceğiz)
1 çay bardağı kadar sıvıyağ
1 paket yaş veya kuru maya
1 çay kaşığı mahlep
1 tatlı kaşığı kadar tuz
2-3 tatlı kaşığı kadar şeker (isteğe bağlı)
aldığı kadar un (ele yapışmayan yumuşak bir hamur)

İçi için:

İçi için miktar veremiyorum. Hem ev kavurması olduğu için ölçemedim hem de ben oldukça bol kullanmayı severim içini. Siz evdeki malzemenize göre ayarlayabilirsiniz.

Hazırlanışı:

Önce kullanacağımız içi hazırlıyoruz.
Eğer yaş maya kullanıyorsanız önce ılık süt ile iyice eritmek gerekiyor. Kuru maya kullanıyorsanız onu una katıp karıştırmak gerekiyor.
İlk olarak sıvı malzemeleri iyice karıştırıyoruz. Sonra kuru malzemelerimizi ilave edip yoğurmaya başlıyoruz. Unumuzu azar azar ilave ediyoruz. Hamurumuzun yumuşak olması çok önemli hatta biraz ele de yapışmalı ki piştiğinde yumuşacık olsun. Ellerimizi arada bir yağlarsak hamur fazla yapışmaz.
Genelde mayalı hamurlar bekletilir ama ben bekletmiyorum. Sadece hazırladıktan sonra tepside mayalanmaya bırakıyorum.
Yoğurduğumuz hamurdan ellerimizi güzelce yağladıktan sonra cevizden biraz büyük parçalar koparıyoruz. Elimizde yuvarlayıp açıyoruz ve bol malzeme koyup tepsimize diziyoruz. Yumurta sarısını içine azcık sıvıyağ koyduktan sonra üzerlerine sürüyoruz. Üstüne çörekotu serpiyoruz. Poğaçaları mayalanması için bir süre bekletiyoruz. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Ellerimize sağlık.

18 Nisan 2012 Çarşamba

Peynirli Çıtır Kırma Börek




Herkesin bildiği ve çok sevdiği bir lezzettir peynirli börek. Bu sefer farklı bir şekilde sardığım için koymak istedim bu tarifi. Değerli http://yeturlalezzetkareleri.blogspot.com/2012/03/krma-rulo-borek.html isimli arkadaşımın blogunda görmüştüm. Yapılışına oradan bakabilirsiniz. Çok da güzel anlatmış.
Yeni yeni mutfağa girenlere ve sayfamı takip eden öğrencilerime de fikir olsun istedim.

20 tane börek için
Malzemeler:
5 tane el açma yufka
250 gr lor peyniri
300 gr beyaz peynir
yarım demet maydanoz
2 yumurta (sarısı üstüne, akı da ziyan olmasın diye içine)
ıslatmak için
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı su

Hazırlanışı:

Önce içimizi bütün malzemeleri güzelce karıştırarak hazırlıyoruz. Yufkalarımızı artı şeklinde keserek dörder eşit parçaya ayırıyoruz. Yuvarlak olan kısmı bizim tarafımızda kalacak şekilde önümüze alıyoruz. Su ve yağ karışımıyla ıslatıyoruz. Karşı tarafta kalan sivri ucu kendimize doğru yufkayı pile pile yaparak çekiyoruz. Kenarlarda kaln kısımları ortada üstüste gelecek şekilde birleştiriyoruz. Bu kısma içimizden bolca doldurup. Kendimize doğru rulo yaparak sarıyoruz. Ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize yerleştiriyoruz. Bütün yufkaları sarınca yumurta sarısını sürüp. Servise yakın 170 derece fırında üstü iyice kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Konuklarımıza çıtır çıtır ikram ediyoruz. Ellerimize sağlık.

17 Nisan 2012 Salı

Üç Renkli Patates Salatası


Bu hafta sonu nihayet çocuklarımın doğumgünü bahanesiyle bütün aile bir araya geldik. Oğlumun doğumgününü o kadar ertelemişim ki kızımın doğumgünü gelmiş. Olsun birlikte yapmış olduk. Paylaşacak o kadar çok şey birikti ki vakit buldukça paylaşacağım inşallah. Önceliği çok sevdiğim patatese vermek istedim. Bu arada telaştan doğru düzgün resim çekemedim elimdekilerle idare etmeye çalışacağım. Misafirlerim bereketleriyle geldiklerinden resimlerin bir kısımını ertesi gün kalanlardan çektim. Gelelim tariflerimize. Çocukların deyimiyle patates pastası bana göre de bu ismi hak ediyor müthiş bir lezzet. Mutlaka deneyin. Tarif kalabalık misafirler için siz misafir sayınıza göre azaltabilirsiniz.

Malzemeler:
1,5 kilo patates
1 çay bardağı kadar sıvı yağ
1-2 limon
1/2 çay bardağı kadar üzüm sirkesi
yeterince tuz
5-6 tane ince rendelenmiş havuç
5-6 sap ince doğranmış taze soğanın yaprağı
1/2 demet ince doğranmış maydanoz (ben koymayı unuttum tadı fark etmedi ama rengi tam yeşil olmadı)
1 su bardağı kadar ince rendelenmiş pancar turşusu

Hazırlanışı:
Öncelikle patatesleri kabuklarıyla haşlayıp ılıkken soyup eziyoruz. Damak tadımıza göre yağ, sirke, limon ve tuz ilave edip iyice karıştırıyoruz. Sonra elimizle biraz karıştırıp. Üç eşit parçaya bölüyoruz. Birincisine havuç, ikincisine soğan ve maydanoz, üçüncüsüne de pancar turşusunu ilave edip elimizle yoğuruyoruz. Renkler her tarafına eşit bir şekilde dağılmalı. Daha sonra istediğimiz bir kalıba sıkıca bastırıp dolduruyoruz. Kalıbı servis tabağına ters çevirip boşaltıyoruz ve salatamız hazırdır. Ellerimize sağlık.
Bu pastanın üstüne haşlanmış yumurtayı ince rendeleyip koyabilirsiniz o da çok şık duruyor. Benim anneciğim kokusundan rahatsız oluyor diye ben koymadım. Size denemenizi tavsiye ederim.

16 Nisan 2012 Pazartesi

Korsan Pasta



Tam bir hafta bakım çalışması sebebiyle internetimiz yokdu. Ne kadar da zor bir durummuş. Elleriniz bağlı gibi hissediyorsunuz. Dün itibariyle bloguma kavuştum. Ama bugün yapmayı planladığım doğum günü kutlaması için o kadar meşguldüm ki ancak bu saatte bilgisayarımı açabildim. O kadar yorgunum ki ancak bu resimleri paylaşıyorum. Pandispanyanın tarifi için buraya tıklayın lütfen

9 Nisan 2012 Pazartesi

Çilekli Pasta



Nihayet ben de çilek mevsimini açtım. Kuzucuklarım çilek reçelini çok seviyorlar. Fakat yaklaşık 1,5 aydır reçelsiz kahvaltı ediyorduk. Diğer meyvaların reçellerini ve hazır reçelleri yemedikleri için dört gözle çilek mevsiminin gelmesini bekliyorduk. Aslında mevsimi tam olarak gelmedi ama ben daha fazla dayanamadım ve eşimden 1 kilo almasını istedim reçel yapabilmek için. Ama benim eşcağızım çok eli bol bir insandır(en sevdiğim özelliklerinden biri şikayet olarak algılanmasını istemem) 3 kilo alınca ben biraz sitem ettim o kadar çok çileği henüz mevsimi gelmemişken çocuklara yediremem falan diye. Nereden bileyim ki gelirken kardeşimi getirecek ve onun en sevdiği çilekli pastayı yapmamı isteyecek. Ben sitem ederken o da bana bunu söylemeye çalışıyor ve tabii ki süprizi bozuluyor. Ama oldu bir kere ne yapalım. Misafir bereketiyle gelir derler ne kadar da doğru. Yemeklerimizi ve pastamızı yaptık yedik içtik. Neticede çok güzel bir gün geçirdik. Ama en güzeli de çocukların bütün gün dışarıda oynamaları ve eğlenmeleri oldu. Biz de bahçede çay sezonunu açmış olduk.
Pastanın tarifi daha önce yaptığım Muzlu Pasta tarifinin aynısı sadece muz yerine çilek kullandım. Fazla resim çekemedim. Çünkü soğumasını bile zor bekledik. Görüntü harika ama mevsimsiz olduğu için çilekler henüz tatlanmamış, biraz daha beklemek lazımmış diye diye bitirdik. Herkese huzurlu ve sağlıklı bir hafta diliyorum.

Kremalı Mantar Soslu Makarna




Ben de makarnayı yemekten saymayanlardanım. Çünkü bence yemek yemek karnı doyurmak değil vitaminli ve sağlıklı beslenmektir. Evet makarnayı çeşitli soslarla vitaminli bir hale getirebiliriz belki ama benim çocuklarım özellikle oğlum ketçap ve beyaz peynirli makarna dışındakileri pek tercih etmiyor. Ben de o zaman fazla pişirmemeye çalışıyorum. Neyse gelelim tarifimize.

Malzemeler:
1 paket makarna
1,5 lt kadar su (makarnayı haşlamak için)
yeterince tuz
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 kutu krema (200ml)
500 gr mantar

Hazırlanışı:
Kaynayan suyumuza tuzu ve makarnaları ilave ediyoruz ve karıştırıp pişmeye bırakıyoruz. Makarnaların yapışmaması için arada bir karıştırmayı unutmayalım (Pişirme suyuna 1 yemek kaşığı kadar sıvı yağ koyarsak da makarnaların yapışmasını önleyebiliriz). Makarnaları sevdiğimiz kıvamda pişirdikten sonra fazla suyunu süzüyoruz(makarnayı hemen kullanacaksak üstüne soğuk su gezdirmeyelim ki vitamini ve tadı gitmesin) ve erittiğimiz yağa ilave edip iyice karıştırıyoruz. Diğer tarafta yıkayıp ince ince doğradığımız mantarları yapışmaz tavamıza alıyoruz ve orta ateşte suyunu salıp çekinceye kadar kavuruyoruz. Suyunu çeken mantarlara kremamızı ve biraz tuzumuzu ilave edip iyice özdeşleşinceye kadar devamlı karıştırarak pişiriyoruz. Pişen mantarları makarnamıza ilave edip karıştırıyoruz. Ellerimize sağlık.
(Eğer fazla yağlı olmasını istemiyorsak makarnayı yağlamadan mantar sosunu ilave edebiliriz. Ayrıca  sosunu tabaklarda isteyene istediği kadar koyarak servis edebilirsiniz).

4 Nisan 2012 Çarşamba

Ev Yoğurdu



Kutu sütlerin zararlarının çok konuşulduğu şu günlerde ben de ev yoğurdunu tarif edeyim dedim. Pek çok kişi yoğurt mayalamayı biliyordur diye düşünüyorum. Hiç yapmadıysanız bebeğinize yapmışsınızdır. Doktorlar her anneye bunu mutlaka öneriyorlar. Ama bilmeyenler için paylaşmak lazım dimi.
Ben kendimi her zaman çok kısmetli ve şanslı hissetmişimdir. Benim annem genç yaşında evlenip Almanyalara gitmiş ve sonrasında da hep İstanbul da yaşamış olmasına rağmen özünü hiç kaybetmemiş bir insandır. Beni yetiştirirken de hep bana yaptıklarıyla örnek olmuştur. Belki anne olmadan önce bunun çok farkında değildim. Ama şimdi çocuklarımla ilgili ne olursa aklıma annemin uyguladığı şeyler geliyor ama doğru ama yanlış bunları bir düşünüyorum. Bunların arasında o zamanlar hiç hoşlanmadığım şeyler de var tabii ki. Aralarından günümüz için doğru olanları ayıklayıp uygulamaya çalışıyorum. Her şeyi annem den öğrendiğim için mutluyum.
Bir yoğurt bana neler yazdırdı yine neyse. Diyeceğim şuydu aslında çok çalışkan bir hanım olan anneciğim hiç bir şeyin hazırını kullanma taraftarı değildir. Ben de tam olarak başaramasam da bu yolda ilerlemeye çalışıyorum. Uzunca bir süre günlük sütlerden mayaladığım yoğurdumu şimdilerde aldığım açık sütle mayalıyorum. Ve bundan dolayı da çok mutluyum. Evet hazır yoğurtlar kadar katı olmuyor ama lezzeti çok iyi. Salatalar için hazır yoğurt aldığımı da söylemeden geçmeyeyim.

Malzemeler:
1 lt süt
1 yemek kaşığı kadar yoğurt
üstünü örtmek için sofra bezi

Hazırlanışı:
Sütümüzü kaynatıyoruz. Daha sonra soğumaya bırakıyoruz. Eğer mutfak termometremiz varsa sütün sıcaklığı 40-45 derece gibi olmalıdır. Termometremiz yoksa küçük parmağımızı süte batırıp 7 ye kadar sayıyoruz parmağımız dayanıyorsa sütümüzün sıcaklığı iyi demektir. Yoğurdumuzu biraz sütle sulandırıyoruz ve sütümüze katıp karıştırıyoruz. Kabımızın kapağını kapatıp sofra beziyle iyice sarıyoruz. Hatta üstüne daha kalın şeyler sararak daha iyi bir sonuç elde edebiliriz. Kışın kalorifer yanına koyabiliriz. 4-5 saat kadar mayalanmasını bekliyoruz. Soğuttuktan sonra afiyetle yiyebiliriz. Ellerimize sağlık.

Kemikli Patates Yemeği


Demiştim ya bahar temizliği yapıyorum diye. Bundan buzluğum da nasibini alıyor tabii ki. Baktım bir sürü sırasını bekleyen kemik var. Başladım fikir üretmeye evet kemik suyuyla çorba yapıyorum ama değişiklik yapmalıyım. Diyceksiniz ki değişiklik bu mu. Evet benim için öyle. Çünkü evlendiğimden beri belki de ikinci kez yaptım patates yemeğini. Aslında çocukken çok severek yediğim. Hatta ilk öğrendiğim ve yaptığım yemek. O zamanlar annem kısa süreliğine bizi (4 kardeş ve rahmetli babam) bırakıp Rize'ye giderdi. Bende evin tek kızı olarak bazı şeylerden sorumluydum. Gerçi okul ve ilgisizlikten dolayı pek beceremezdim yemek işlerini ama yemek yapmak gerekiyordu. Birgün patates yemeği yapmıştım yemeğin suyu ayrı, salçası ayrı bir yerde patatesler ayrı bir yerdeydi. Bu kardeşler arasında çoook uzun zamanlar konuşulacak bir konu olmuştu. Neden öyle olduğunu bilemiyorum hala. Galiba piştiktik sonra suyu az diye su ekledim hatırlayamıyorum. Neyse galiba bu konu benim bilinç altıma yerleşmiş ve ben hiç patates yemeği yapma isteği bile duymamışım. Bu hatıranın üstünden de neredeyse belki 20 sene geçti ama bazı şeyler bahane oluyor galiba. Çok uzattım farkındayım kusura bakmayın. Gelelim tarifimize.

Malzemeler:
4-5 tane yemeklik doğranmış patates
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tane iri soğan veya iki orta boy(bol soğanlı güzel oluyor)
1 tane etli kemik
1/2 yemek kaşığı domates salçası
1/2 yemek kaşığı biber salçası
yeterince su ve tuz

Hazırlanışı:
Kemiğimizi önceden düdüklü tencerede güzelce haşlayalım. Yemeklik doğradığımız soğanları yağda kavuralım. (Benim kemiğim küçüktü ben bu aşamada haşlanmamış kemiği koydum ve iyice kavurdum) Salçalarımızı ilave edelim biraz çevirdikten sonra yemeklik doğradığımız patateslerimizi ilave edip kısık ateşte ara ara karıştırarak iyice kavuralım. Kavurma işlemi bitince önce kemiği ilave edip biraz karıştıralım sonra kemik suyunu  ve tuzumuzu ilave edip kaynatalım. Yemeğin suyunu kendimize göre ayarlayabiliriz. Çok sulu sevmiyorsak şunu unutmayalım patatesler kavrulduğu için çok çabuk pişecekler dolayısıyla koyduğumuz su aynen kalacak. Ellerimize sağlık